Sevgili dostlar…
Bildiğiniz üzere bizim de bir haftamız, bir bayram günümüz var. 24 Temmuz Basın Bayramı olarak kutlanıyor. Yani, çalışan gazetecileri kapsayan anlamlı bir gün.
Haberlerimiz içinde göreceksiniz, onları sütunlarımıza konuk ettik, memnuniyetinizi dile getirdik.
Hafta başı. Pazartesi mesaisinin ilk saatleri. Şair Eşref Mahalle Muhtarı Sayın Firdevs Özkan birden karşımızda belirdi. Selam ve iyi dileklerini takiben “Bayramınız kutlu olsun” sözcükleri döküldü dilinden. Açık söyleyeyim bir an şaşırdım ama bir o kadar da sevindim. Taraflı tarafsız tüm insanların yanında mahalle halkının da söylediği gibi bu bayan muhtarımız oldukça sevilen ve saygı duyulan bir kişilik olarak biliniyordu. Bu şekilde tanınan bir gönül eriydi zaten.
Bu güzel ve anlamlı davranışı bizim görüşümüzü daha da bir belirgin hale getirdi. Kendisini bu nazik davranışından dolayı tebrik ediyorum. Hemen akabinde Büyükşehir'in büyük Başkanı Osman Zolan Beyefendi katıldı aramıza. Güzel bir çiçek gönderme nezaketinde bulunmuş. İçinde bir not yazılı, “Mesai kavramı gözetmeksizin fedakârca gece gündüz çalışan ve her zaman yanımızda htiğimiz değerli basın mensuplarımıza çalışmalarında başarılar diler 24 Temmuz Basın Bayramınızı tebrik ederim” sözcüklerini sıralamış.
Serinhisarın Sesi Gazetesi ve çalışanları olarak sevincimiz bir kat daha arttı. Bu güzel oluşumları sosyal medya vasıtası ile paylaştık. O kadar çok tebrik aldık ki anlatamam. Demek ki bir gazetecinin dostu da varmış dedik hep beraber.
Şimdi diyeceksiniz sadece bu isimler mi gününüzü paylaştı sevincinize ortak oldu. Hani nerede kelli felli siyaset bilimcileri, hani nerede koltuk sevdalıları? Sahi iki dirhem bir çekirdek giyinen, kendisinden başkasını beğenmeyen, küçük dağları ben yarattım edaları sergileyen hizmet gönüllüleri. 'Onlar da mı sizi unuttu?' diyenleriniz olacaktır mutlaka. 'Sırtında taşıdığın, iki de bir gazını almaya çalıştığın, sırf memleket uğruna yıllardır kaprislerini çektiğin adam başları nerede?' diyenlerinizi duyar gibiyim. Beklenti var mıdır? Elbette olacak, neticede insanız. Bu ve buna benzer bir İki tatlı söz bir şeyleri unutturur, kızgınlığını kırgınlığını ötelemeye sebep olur, safları sıklaştırır.
İşin doğrusu vallahi umurumda değiller. Varsın onlar benim de katkımın olduğu lüks arabalardan inmesinler, burunları Kaf Dağı'nda boyları Everest Tepesi'ne ulaşsın. Güneş gözlüklerinin ardından insanları küçümseyerek süzsünler. Kimilerini tepsinler, üç kuruşa sekiz takla atan kimilerini de baş tacı etsinler. Onlar yolcu Allah'ın izniyle biz hancıyız.
Neticede değerli dostlarımız, arkadaşlarımız, halkımız, yani sizler varsınız ya, işte o bize yeter.