İnsanların huzur ve sükun içinde yaşaması için, can ve mal güvenliğinin sağlanması için, çocuklarımızın ve gençlerimizin zararlı alışkanlıklardan korunması için yakın zamanda TBMM tarafından bir çok kanun ve kararname çıkarıldı, bakanlıklar tarafından genelge yayınlandı.
Sigara ve alkol üzerine, ateşli silahlar üzerine, düğün ve tertipler üzerine birçok kanun ve kararname çıkarıldı ama iş kanunlara uyulması ve denetlenmesine gelince pek de sağlıklı bir uygulama söz konusu değil.
Bunun son örneğini silah konusunda yaşıyoruz.
İçişleri Bakanlığı'nın valiliklere gönderdiği genelgeye göre “Düğün, nişan gibi kutlamalara izin verilirken silah kullanılmaması, havaya ateş açılmaması hususlarına ilişkin organizasyon sahiplerinden taahhütname alınacak. Bu tip organizasyonlarda davetli olarak bile bulunan kolluk görevlileri ihbar, tutanak altına almak ve müdahale yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde, haklarında soruşturma açılacak. Muhtarlar, bölgelerinde havaya ateş açıldığını öğrendikleri anda kolluk birimlerine ihbarda bulunma yükümlülüklerini yerine getirecek. Organizasyon sahipleri tarafından açık alanlarda yapılacak kutlamalarda havaya ateş açılmaması/silah kullanılmamasına yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla hazırlanan 'Mutluluğa Kurşun Sıkma, Geleceği Karartma' yazılı afişler, davetlilerin görebileceği şeklide alanlara asılacak.
Kamu personelinin katıldığı organizasyonlarda silahı ile havaya ateş açtığı tespit edilirse, hakkında derhal disiplin işlemi başlatılacak. Soruşturma sırasında bu kamu görevlileri hakkında idari para cezası uygulanıp uygulanmadığına özellikle dikkat edilecek” hususları yer aldı. Ayrıca, ülke genelinde düğün, nişan ve bunun gibi organizasyonlarda havaya ateş açılmasını engellemek, konu ile ilgili toplumsal farkındalık oluşturmak, uygulamada birliği sağlamak amacıyla valiliklere genel emir çıkarma talimatı verildi.
Her çıkan kanun, kararname ve genelgede olduğu gibi bu konuda da ilk zamanlarda hem vatandaşlar hem de kolluk kuvvetleri gerekli özeni gösterdiler ama yine her zaman olduğu gibi bir müddet sonra ne yasak ne kanun ne genelge dikkate alınmamaya başladı.
Özellikle yaz aylarında yoğun yaşanan düğün ve sünnet tertiplerinde, havai fişek ve silah atılması konusuna dikkat edilmiyor.
Mesela havai fişek atılması için kaymakamlıktan izin alınması gerekiyor. İzin alınabilmesi için de havai fişek atacak kişinin belgesi olması lazım. Bunlar olmadığı takdirde duruma göre 320 TL para cezası uygulanıyor. Bugüne kadar havai fişek atmak için kaç düğün sahibi izin aldı merak ediyorum.
Keza ateşli silahlar konusunda kanunlara göre hiç müsamaha yok, olmaması lazım ama Serinhisar'da istisnasız her düğünde ateşli silahlar kullanılıyor. Kiminde az kiminde haddinden fazla. Bu sesler ilçenin hemen hemen her yerinden duyulabiliyor. Merak ettiğim konulardan bir tanesi de bu. İlçemizde kaç düğün ve tertip için ateşli silahlar konusunda tutanak tutuldu, kaç düğün ve tertip için muhtarlar ihbarda bulundu. Düğünlerde ve tertiplerde kamu görevlileri havaya ateş açtı mı? Açtıysa kaç kamu görevlisi hakkında disiplin soruşturması başlatıldı.
Yine bir başka husus da düğün konvoyları. Bu iş de çığırından çıkmış vaziyette. Her düğün konvoyunda 30 ila 50 araç bulunuyor. Bu konvoylardaki şoförlerin en az yüzde otuzu alkollü olarak araç kullanıyor. Bunun yanı sıra çeşitli mevkilerde oynamak için duruluyor. Trafiğin tıkanmasını geçiyoruz, oynanmak için durulan mevkilerde de çeşitli rezillikler yaşanıyor.
Mesela en meşhuru öküz suyu. Orada yaşayan mahalleli, düğünlerden çektiği kadar hiçbir şeyden bu kadar eziyet çekmemiştir.
Yerlerde içki şişeleri kırılıyor, orada bulunan mescidin tuvaletleri düğün konvoyları gelip geçtiğinde ve meşhur keşkek dövme işlemi yapıldıktan sonra kullanılamaz hale geliyor ve saire.
Bu yaşanan olaylar hepimizin başından geldi geçti. Allah'a şükür şu ana kadar birkaç küçük yaralanma dışında başımıza acı bir olay gelmedi. Şimdiye kadar!
Ama bundan sonra gelmeyecek diye bir şey yok. Düğün ve tertiplerde ateşli silahlar yüzünden bir kişi hayatını kaybederse, havai fişekler yüzünden bir vatan-daşımız kalıcı şekilde yaralanırsa, düğün konvoylarında alkollü bir sürücü yüzünden bir yavrumuz yaşamını yitirirse bunun hesabını hiç kimse veremez.
Lütfen bu konuda hem vatandaşlar olarak bizler hem de kolluk kuvvetleri daha dikkatli olalım. Yaşanacak en küçük bir dikkatsizlik sonucu kötü hadiseler yaşamayalım.
Veselam.