GÜNEŞ MİSALİ
“Ey peygamber! Seni tanık, müjdeci, uyarıcı, izniyle Allah’a çağırıcı ve etrafını aydınlatan bir ışık olarak gönderdik”. ﴾Ahzab 33/45-46﴿
Hz Peygamber (sav) güneş misalidir. Güneşe bakmaya ise gücümüz yetmez. Bu sebeple neşe ve huzur kaynağımız güneş misali Hz Peygamberi anlatmaya çalışmak kendim için haddi aşmak olarak görürüm. Nice şairlerin nice ediplerin tarifinden aciz kaldığı güneşler güneşini ben kırık dökük kelimelerimle nasıl tarif edebilirim ki? Haddime mi düşmüş? O’nu (sav) Allah cc methetmiş. Tarifini O yapmış. Bizim kifayetsiz gönlümüz lisanımıza o dürr-I yekta'yı ifade edecek cümleleri arzedemez. Iki cihanın güneşi, yer yüzünün en muteber gülü ve en ala misk-i anberi nasıl ifade edebilirim ki? Kalplerin mahbubu, akılların öğretmeni, nefislerin terbiyecisi, müminlerin müjdecisi, ilahi kelamın mübelliği, örneğimiz, rehberimiz ve canlarımızın cananı hangi kelime ile tarif edilebilir ki?
Bu yazıda sadece Kuran’ın Hz Peygamberi bize tanımlaması üzerine bir anlayışımı aktarmaya çalışacağım.
Ahzab 33/46 da Hz Peygamberi ifade etmek üzere kullanılan “sirac” kelimesi Furkan 25/21, Nuh 71/16 ve Nebe 78/13 de güneşi ifade etmek kullanılmıştır. Yukarıdaki ayette Hz Peygamberi ifade eden “sirac” kelimesine sıfat olarak kullanılan “Münir” kelimesi ise Kuranı Kerimde Al-i İmran 33/184, Hac 22/7, Lokman 31/20, Fatır 35/25 de ilahi kitapları ifade etmek için kullanılmıştır. Ayrıca Furkan 25/21 de ise kamer yani Ay’a sıfat olarak gelmiştir.
Ayetlerde güneş ile ayın konumu ile Hz Peygamber (sav) ile ilahi kitapların konumunda bir benzerlik olduğu anlaşılmaktadır. Şöyleki;
Alemi ışıklandıran ve nur saçan hayat kaynağı olarak ifade edilen güneş ay ile geceleri aydınlatır. Karanlıkları aydınlığa çevirir. Aynı şekilde Hz Peygamber (sav) İlahi kitap ile insanlığı aydınlatır. Onları dalalet ve küfür karanlıklarından çıkarır ilahi nur ve hidayetle aydınlatır.
Güneş insanların dünyalarını aydınlığa kavuşturduğu gibi Hz peygamberde (sav) insanları manevi aydınlığa ulaştırır. Güneşin İnsan bedeninde yaptığı ameliyeyi Hz Peygamber (sav) insan ruhu üzerinde yapmıştır.
Güneş insanlara dünyalık yolları gösterdiği gibi Hz Peygamberde (sav) maneviyatın yollarını göstermiştir.
Güneş insanların maddeye ulaşımını sağladığı gibi Hz Peygamber (sav) de insanların Allaha ulaşmasını sağlar. Güneşin maddeye etkisi gibi Hz Peygamberin (sav) manaya etkisi vardır. Maddeyi yetiştiren güneş olduğu gibi maneviyatı yetiştiren de Hz Peygamberdir (sav).
Güneş insanların maddi dünyalarına huzur ve saadet verdiği gibi (sav) Peygamber (sav) de insanlara manevi huzur ve saadet temin eder.
----------
Ay güneşten ışık alır ve onu yansıtır. Güneş ışığı almadığı yer karanlıkta kalır ve biz insanlar tarafından çıplak gözle görülmez olur. Ayın hilal ya da mehtap olarak görülmesi ayın güneşi görmesi ile alakalıdır. Biz ayın sadece güneş gören kısmını görebilmekteyiz.
Aynı şekilde Hz Peygamber (sav) bir güneştir. Ümmeti ise ay parçalarıdır. Zayıf bir mümin hilal gibi ise başta ashabın büyükleri olmak üzere müctehitler, büyük tefsir, hadis, fıkıh ve kelam alimleri, büyük İslam liderleri her biri derecesine göre birer mehtap gibidirler. Hz Ebu Bekir sadakatiyle, Hz Ömer adaletiyle, Hz Osman adab ve hayasıyla, Hz Ali ilim ve şecaatiyle Hz Peygamberden (sav) aldıkları nur ile İslam ümmetini aydınlatmaya devam ediyorlar. İmam Azam, İmam Şafii, Ahmed b Hanbel ve İmam Malik gibi müctehitler asırlardır hayatımızı aydınlatıyorlar. Hz Peygamberin (sav) “Ashâbım yıldızlar gibidir. Hangisine tâbi olsanız hidayete erersiniz.” (bk. Beyhakî, el-Medhal, s.164, Kenzu’l-ummal, h. no: 1002) hadisini de bu anlamda anlamamız mümkündür.
Her bir mümin Hz Peygamberden (sav) aldığı ışığı kadar hidayettedir. İstifade etmediği konularda dalalette kalmış demektir.
Bir baba Hz Peygambere (sav) benzediği ölçüde ailesine örnek yaşam sunar.
Bir imam mahallesine Hz Peygambere (sav) ayna olduğu ölçüde hizmetlerini yansıtır.
Bir devlet idaresi Hz Peygambere (sav) dayandığı O’nu örnek aldığı ölçüde saadet sunar.
Hz Peygamber (sav) bir güneştir. Herkesin ruhu ve şahsi hayatı ise birer ayinedir. Aynanın büyüklüğüne ve parlaklığına göre güneşten istifade edilebilir.
Hz Peygamber nurun kaynağıdır. Bütün alem ancak Onunla ışık bulur. İster bir ateş böceği gibi iste herhangi bir ışıklandırıcı ister de ay gibi olsun herkes kendi istifadesine göre hissedar olur. Bazı kişiler ancak kendini aydınlatırken bazı üstadlar asırları aydınlatır. Çağlar ötesine hitap ederler. Son zamanlarda milyonların gönüllerine girmeyi başarmış Üstad Bediüzzaman Said Nursi çağlara hitap edebilen o ışıklardan biridir. Aynı şekilde Mevlana hazretleri Mesnevi ile ve İmam Gazali İhyau ulumi’d-Din eseriyle çağları ışıklandıran büyüklerimizdendir.
İnanmayan kimseler ise güneşin ışığından tamamen mahrum kalmış küfrün ve dalaletin karanlıklarında çürümeye terkedilmiş kimselerdir.
-------------
Hz Peygamber (sas) çok ama çok büyük
Hz Peygamber (sas) alemlere rahmet olacak kadar büyük.
Bütün insanlara ve cinlere peygamber olacak kadar büyük.
Hz İbrahim'in duası ve Hz İsa'nın müjdesi olacak kadar büyük.
Miraca çıkacak kadar büyük.
Makam-ı mahmuda erişecek kadar büyük.
Allahın adının yanına adı yazılacak kadar büyük.
Sallallahu aleyhi vesellem.
07.05.2025