Secde etmek farzdır. Bu nedenle secdenin yapılmaması namazın sıhhatine engeldir.
Secdenin en mükemmel şekli iki eli, iki dizi, iki ayağı ve alın ile birlikte burun kemiğini bir bütün halinde yere koymaktır. Bununla beraber ayakların sadece bir parmağının yere değmesiyle farz gerçekleşir.
Eğer bir kimse iki ayağından hiçbirini yere koymazsa secde sahih olmaz. Kadın ve erkek için durum aynıdır. Ayaklardan biri alınla beraber “sübhanallah” diyecek kadar yere değse, daha sonra kaldırsa bile secde tamam olacağı için namaz bozulmaz.
Şayet alın secdede iken, ayaklar hemen zeminden yukarı kalkmış hâlde boşlukta ise secde tamam olmamaktadır. Bu namazın sahih olduğunu söylemek de mümkün değildir. En azından, bir defa fazla (sübhane rabbiyel ala) denecek kadar ayak parmaklarının uçları, alın secdede iken zeminde dikili durması gerekmektedir ki, yapılan secde tamam sayılsın.
Secde süresince ayakların her ikisinin de yerden kesilmesi namazı bozar. Ancak bir rükün yerine getirilinceye kadar ayakların ikisi veya biri yerde olursa namaz geçerlidir. Buna göre az da olsa ayaklardan ikisi ya da biri secde anında yere değmişse namaz olur. Fakat secde boyunca ayaklardan biri bile yere hiç değmediyse namaz olmaz.
Secde tesbihini bir defa söyledikten sonra ayaklar yukarı kaldırılmışsa, bu secdenin yine sahih olacağı söylenmiştir.
Secdede dikkat edilecek diğer bir konu da alnın secde yerine temasını önleyen baş giysileri. Başa konulan takke, terlik, sarık gibi örtüler bazen alnın üzerine kadar iniyor, alnın secdede yere temasını önlüyor. Böylece zeminle alın arasında bir perde oluşturuyor. Bu durumda alın (hakiki) olarak değil de (hükmen) zemine temas etmiş sayılıyor, secde kerahetten kurtulamıyor...
Öyle ise baştaki örtü, secdede alnın zemine temasını önlememeli, alın hep açık olarak zemine temas etmelidir. Çünkü alnın zemine teması farz, burnun teması vaciptir.
Yeri gelmişken secdedeki tesbih sayılarına da bir işarette bulunayım.
İmam olan zat, rüku ve secde tesbihlerinde üçü geçmemeli, cemaatin zorlanmasına sebep olmamalıdır. Ancak tek başına kılanlar bu tesbih dualarını üç, beş, yedi kere de söyleyebilirler.
Peygamber Efendimiz (asm), namaz kılanın en değerli vaktinin secde anı olduğunu bildirdiği hadisinde şöyle hatırlatmada bulunmaktadır:
"Kulun Rabb'ine en yakın olduğu an, secde anıdır. O değerli anda duayı çokça ve uyanık gönülle yapın..."(Ebu Davud, II/33; Müslim, Salat 215)
Kaynak: sorularlaislamiyet