Hadislerle Hz. Peygamber ve Çocuk

Hadislerle Hz. Peygamber ve Çocuk

Yüce Yaratıcın biz inananların önüne en güzel örnek olarak sunduğu, “Sen en yüce bir ahlâk üzeresin” dediği, alemlere rahmet olarak gönderdiği, sevgisini ve affını kendisine tâbi olmakta kıldığı, miracla katına yükselttiği, makamı mahmudu verdiği, büyük şefaatin sahibi kıldığı ve hanımlarını ümmetin annesi yaptığı Hz. Muhammed (sas), her konuda olduğu gibi aile bireyleri içerisinde özellikle çocuklarla münasebetin ölçütlerini de bizlere öğretmiştir. Yeryüzünün her bir aleminde ahlâksızlığın getirdiği bir sonuç olarak kız çocuklarının ar duygusuyla canlı canlı toprağa gömüldüğü bir devirde onları sevmeyi, sevilmeyi, öpmeyi, koklamayı, Allah'ın bir lütfu olarak görmeyi ve onları omuzlarda taşımayı öğretmiştir.  
Kitaplara sığacak örneklerden sadece yazımızda Hz. Peygamberin saadetli hayatından çocuklara yönelik üç örneği istifadenize sunmaya çalışacağım.
 

 

1. Bir defasında cebindeki on dirhem ile kendine bir gömlek aldı. Dışarıda bunu gören bir kız çocuğu böyle bir gömleğe ihtiyacı olduğunu söyleyince hemen ona verdi. Kendine tekrar bir gömlek aldı. Çıkınca ağlayan, bir kız çocuğu daha gördü. Yanına varıp niçin ağladığını sordu. Kız çocuğu, “Ev sahibi un almak için bana iki dirhem vermişti. Onu kaybettim bu yüzden ağlıyorum” dedi. Hz. Peygamber cebindeki iki dirhemi de ona çıkarıp verdi. Kız yine ağlıyordu. Sordu, çocuk, “Eve geç kaldım, beni dövmelerinden korkuyorum” dedi. O, kızın elinden tutup evine götürdü. Selam verip kapıyı çaldı. Açmadılar. Üçüncü selamdan sonra kapı açılınca Hz. Peygamber, neden açmadıklarını sordu. Ev sahipleri, “Senin geldiğini görünce selamının artmasını istedik, senin sesini daha çok işitmeyi arzu ettik. Canımız sana feda olsun, Ey Allah'ın Resulü” dediler. Ev sahibi Peygamberin geldiğinden çok duygulanmıştı. Onun gelişi hürmetine hizmetçisi cariye kızı azat etti ve hürriyetine kavuşturdu.

 

 

2. Bir bayram sabahı Medine'de ümmeti ile bayramlaşan Peygamberimiz bir köşede ağlamakta olan küçük bir kız çocuğu görmüş. Küçük kız elleriyle yüzünü kapatmış bir şekilde ağlıyormuş. Peygamberimiz küçük kızı bu halde görünce dayanamamış ve sormuş: "Yavrucuğum bugün bayram. Bu mutlu günde neden ağlıyorsun?"
Çocuk içini çekerek, başını hiç kaldırmadan ve soruyu soranın kim olduğunu bilmeden cevap vermiş: "Geçen bayram babam bizimleydi ama artık yok. Son savaşta Peygamberimizle yan yana dövüştü, sonuna kadar savaştı ama şehit düştü. Onu çok özlüyorum. İnsan böyle yetim kalınca elbette ağlar." Peygamberimiz küçük kızın sözlerine çok üzülmüş. Küçük kızın başını okşayarak şöyle demiş; "Gözlerinin yaşını sil yavrucuğum. Allah'ın Peygamberi baban, Fatıma ablan, Ayşe de annen olsun istemez misin?” Küçük kız bu sözleri duyunca yavaşça başını kaldırmış ve karşısında Peygamberimizi görünce çok şaşırmış, bir o kadar da sevinmiş. Başını "evet" anlamında sallamış ve Peygamberimizin o mübarek elini tutarak O'nun evine doğru yürümeye başlamış. Eve geldiklerinde Hz. Fatıma ve Hz. Ayşe de bu küçük kızı çok sevmişler. Güzel ve yeni elbiseler giydirmişler, saçlarını taramışlar. Karnını doyurup bayram harçlığı vermişler. Sonra da oynasın diye sokağa, çocukların arasına göndermişler. Çocuklar bu küçük yetim kızı yeni elbiseler içinde ve mutlu bir yüzle görünce çok şaşırmışlar ve sormuşlar: "Ne oldu sana böyle?" Yetim kız cevap vermiş: "Benim de bir babam var artık! Hem de öyle bir baba ki; eşsiz, benzersiz. Böyle babası olan sevinmez mi?
Şefkatli Ayşe annem var benim. Beni seven, bana yeni elbiseler giydiren Fatıma ablam var. Böyle ailesi olan sevinmez mi? Bu yüzden çok mutluyum”

 

 

3. Nu'mân b Beşîr Ra’ın anlattığına göre, babası onu Peygamberimiz’e (sas) götürdü ve:
“Ben, sahip olduğum bir köleyi bu oğluma verdim” dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz (sas) "Buna verdiğini diğer çocuklarına da verdin mi?" diye sordu. Babam Beşir, “Hayır, vermedim” dedi. Peygamberimiz (sas) "O halde hibenden dön" buyurdu. Müslim'in bir rivayetine göre, Peygamberimiz (sas) "Bu hibeyi çocuklarının hepsine yaptın mı?" buyurdu. Beşir, “Hayır, yapmadım” dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz,
"Allah'tan korkunuz; çocuklarınız arasında adaletli davranınız" buyurdu. Bunun üzerine babam, hibesinden döndü ve derhal o bağışını geri aldı.
"Çocuklarının sana iyilik yapmada eşit olmaları seni sevindirir mi?" diye sordu. Beşir, “Elbette evet” cevabını verdi. "O halde (aralarında sen de eşit davran) böyle yapma" buyurdu.
(Müslim, Hibât 17) (Buhârî, Hibe 12, Şehâdât 9; Müslim, Hibât 9, 10, 14, 17, 18. Ayrıca bk. Tirmizî, Ahkâm 30; Nesâî, Nihal 1; İbni Mâce, Hibât 1)

 

Serinhisar Müftüsü 

Bünyamin Gölcü 



  • Pazar 5.9 ° / -2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 3.8 ° / -3.4 ° Güneşli
  • Salı 7.1 ° / -2.5 ° Güneşli