Son yıllardaki toplumsal çürüme toplumdaki birçok kesimi rahatsız etmeye başladı. "Bu kadar da olmaz" diye feryat eden kalabalıklar, "Bu toplum ne hale geldi? Edep ya hu!" diye tepki göstermeye başladılar.
Serinhisar Stadyumundaki o nahoş görüntüler vicdanları yaraladı. İçki şişelerinin spor sahasında ne işi var? Bu müeseseler gece alemlerine ve sarhoş mezelerine terk edilemez! Sağlıklı bir yaşam için sporun vazgeçilmez bir unsur olduğu bu vurdumduymazlara hatırlatılmalıdır. Spor sahasını gece yarısı açık hava meyhanesine çevirmeye kimin hakkı var ki? Bu ne keyfiyet, bu ne zaafiyet, bu ne sorumsuzluktur?
"Batı Cephesinde Değişen Bir Şey Yok" başlıklı yazımda da bahsettim, eğitim bizim halledemediğimiz ana problemlerden biri. Eylül ayının ikinci haftasında ortaöğretim, üçüncü haftasında ise yükseköğretim kurumları eğitim-öğretime başlayacak. Bu bağlamda Serinhisar Cevriye Esen Meslek Yüksekokulu da ilk öğrencileri ile ders başı yapacak.
Aşağı yukarı Meslek Yüksekokulunun eksikleri tamamlanmış durumdadır. Yeni tanzim edilen öğrenci yurdunun sorumluluğu ve işletmesini ise Serinhisar Belediyesi üstlenmiştir. Yüksekokul ve öğrenci yurdunun açılmasında emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Sağolsunlar.
Benim üzerinde durmak istediğim asıl olgu şudur. Serinhisar, dışarıdan gelen öğrencilere her şeyi ile sahip çıkmak zorundadır. Öğrencilerin beklentileri arasında okula ulaşım kolaylığı, barınma, sosyal tesis, yemek, yaşanılabilir bir şehir, güvenlik, güler yüz, tatlı dil, esnafın samimiyeti, sıcakkanlılık, misafirperverlik, hoşgörü ve saygı yer almaktadır. Bunların dışında eğitim açısından zengin bir kütüphane, kaliteli bir meslekî eğitim, mevcut veya yeni açılacak bölümlerin tercih edilebilirlik oranlarının yüksekliği sonraki dönemlerde aranan kriterler olacaktır. Bunlara mezuniyet sonrası iş bulabilme imkânlarını da eklemek gerekir.
Buradan gayet iyi niyetli olarak toplumdaki bütün kesimlere bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Eğer öğrencilerin beklentilerini karşılayacak bir sosyal konfor, hizmet sektörünün gerektirdiği titizlik, temizlik gibi unsurlar sağlanamazsa, ahlâk ve güvenlik meselelerini zaafa uğratacak taşkınlıklar görmezlikten ve bilmezlikten gelinirse, Serinhisar Stadyumunda vukuu bulan o nahoşluklar şehrin başka yerlerinde de tekrar edecek olursa; peşinen söylemekte fayda görüyorum, eğitim sektöründeki öğrenciler kırılgandır, çabuk küser, çabuk terk eder, olmasını temenni etmediğimiz bu olumsuzluklar çok çabuk yayılır, çabuk duyulur; sonuçta kaybeden Serinhisar olur!
Toplumsal bozulmanın ve değerler erozyonunun bu kadar hızlı yaşandığı bir dünyada, bana kimse "Bizim diyarda bu tür şeyler yaşanmaz!" nutku çekmesin. Zaten bunların olmasını asla temenni etmem. Lakin araba devrilince yol gösteren çok olurmuş. Bizi vaktinde kimse uyarmadı, demeyin. İşte hüsnüniyetle bütün kesimlere hatırlatıyorum. Kurum ve kuruluşlardan mahalli idarelere, şahıslardan muhtarlara kadar herkesi bu konuda duyarlı olmaya, ciddi bir koordinasyonla meseleye sahip çıkmaya ve ilçenin geleceği için gönül seferberliğine davet ediyorum.
Benden söylemesi...
Sonra darılmak, gücenmek yok.
Haydi hayırlısı...
Hoşça kalın.
